Tükenmeyen ve yenilenebilir bir kaynak olması, ilk kurulum maliyetinin yüksek olmasına karşın çabuk kurulabilmesi, kurulduğu bölgede tarım ve hayvancılığa engel oluşturmaması, yakıt maliyeti olmaması dolayısıyla nispeten düşük işletme maliyetleri ve enerji güvenliği ile ön plana çıkan rüzgar enerjisi, önemi her geçen gün artan ve buna bağlı olarak da Türkiye’nin de hayli üzerinde durduğu bir enerjidir.
Rüzgar Enerjisi Nedir?
Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan ve bu yönüyle çevre sağlığında efektif çözümler üretebilen rüzgar enerjisi; atmosferdeki sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesi sonucu oluşan rüzgarın kinetik enerjisinin öncelikle mekanik daha sonrasında da elektrik enerjisine dönüştürülmesi olarak tanımlanabilir.
İnsanlık tarihinde yel değirmenlerinin çalıştırılmasından su pompalamaya kadar tarımın birçok noktasında kullanılan rüzgar enerjisi, 1891’de Poul La Cour’un Danimarka’da rüzgar enerjisinden elektrik üretecek türbini inşa etmesi ile hayatımızda çok daha aktif rol almaya başladı.
Rüzgar Enerjisinin Kullanım Alanları?
Ülkemizde rüzgar enerjisinin her geçen gün artan üretimi beraberinde kullanım alanlarının da genişlemesine zemin hazırlamış ve rüzgar enerjisi endüstriden sosyal hayata kadar birçok farklı alanda kullanılmaya başlamıştır. Rüzgar enerjisinin kullanım alanlarına genel itibariyle bakacak olursak;
Park, bahçe, cadde ve sokak aydınlatmaları
Kamu kurum ve kuruluşları
Endüstri veya hizmet sektöründe yer alan işletmeler
Sulama sistemleri
Ev ve ofisler
Sinyalizasyon
bir gruplandırma yapabiliriz.
Kısaca enerjiye ihtiyaç duyulan her alanda rüzgar enerjisinin kullanılabileceğini ve gerek çevre dostu olması gerekse de yakıt maliyetlerini minimize etmesi ile önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin enerji üretimi içerisindeki payının artacağını söyleyebiliriz.
Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretimi
Havanın yüksek basınç bölgesinden alçak basınç bölgesine doğru yer değiştirmesi neticesinde oluşan rüzgarın temelinde sıcaklık farkı yatar ve doğa için vazgeçilmez olaylarından biri olan rüzgarın hızı basınç farkına bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Rüzgarın kinetik enerjisini kullanarak elektrik enerjisi üreten türbinler ise dönme eksenine bağlı olarak;
Eğik Eksenli
Yatay Eksenli
Dikey Eksenli
olarak adlandırılır.
Gece sıcaklığın düşmesiyle birlikte soğuyan havanın günün ilk ışıklarıyla birlikte ısınmaya başlayarak genleşmesi ve yükselmesi, atmosferdeki soğuk havanın yere inmesine yani hava bölgelerinin yer değiştirerek rüzgar oluşmasına neden olur.
Rüzgarın türbin pervanelerini döndürmeye başlaması ile kinetik enerji önce mekanik daha sonrasında da jeneratör yardımıyla elektrik enerjisine dönüşür ve endüstriyel işletmelerden sosyal hayatın birçok noktasına kadar kullanılabilir hale gelir.
Türkiye’de Rüzgar Enerjisi
Ülkemizin en önemli ithalat kalemlerinden biri olan ve yalnızca 2019 yılında 41 milyar 184 milyon 553 bin dolar tutarında ithalatın gerçekleştiği enerjisinin ülke içerisinde kaynaklarla karşılanabilmesi adına rüzgar enerjisinin varlığı ve önemi 1992 yılında fark edilmiş ve T.C Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) kurumuştur.
Rüzgar enerjisi noktasında Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşu olan TÜREB, Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (Wind Europe) ve Küresel Rüzgar Enerji Konseyi (GWEC) üyesidir ve sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek enerjide maksimum karlılık amacına yönelik çalışmaları organize etmeyi hedefler.
Temmuz 2019 itibariyle ülkemizde aktif rüzgar enerjisi santrali (RES) sayısı 183, kurulu türbin sayısı 3155’dir, inşası devam eden RES sayısı ise 17’dir ve aktif santrallerden üretilen 7615 MWm ülkemizin toplam elektrik ihtiyacının % 7.40’ını karşılar pozisyondadır.
RES’lerde üretilen enerjinin bölgesel dağılımına baktığımızda Ege’nin % 37,74’lük payı ile zirvede yer alırken Marmara’nın % 34,04’lük payı ile Ege’yi takip ettiğini söyleyebiliriz. Diğer bölgelerimizin rüzgar enerjisi üretimindeki payları ise;
Akdeniz: % 13,11
İç Anadolu: % 10,05
Karadeniz: % 3,68
Güneydoğu Anadolu: % 1,22
Doğu Anadolu: % 0,15
olarak sıralanabilir.
Türkiye’de rüzgar enerjisiyle üretilen enerjinin şehir bazlı dağılımına baktığımızda ise ilk 10 sırayı paylaşan şehirleri ve üretim miktarlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;
İzmir: 1462,20 MWm
Balıkesir: 1135 MWm
Manisa: 669,95 MWm
Çanakkale: 505,60 MWm
Hatay: 364,50 MWm
Kayseri: 275,10 MWm
Afyon: 268,45 MWm
Osmaniye: 265,30 MWm
İstanbul: 256,90 MWm
Aydın: 237,20 MWm
2008 yılında 364 MWm olan kurulu rüzgar gücünün düzenli yatırımlarla 2019 yılı itibariyle 7615 MWm’ye yükseltilmesi endüstrinin, temel gereklilik olan enerji noktasında maliyetlerini kontrol edebilmesi adına önemli bir adımdır ve elbette enerjide dışa bağımlılığın azaltılması noktasında atılan adımlar bununla sınırlı değildir.
18/4/2007 tarihinde kabul edilen 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ile enerjinin etkin kullanılarak israfın önlenmesi dolayısıyla enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi hedeflenmiş, endüstride ya da kamuda bu süreçleri organize edecek enerji yöneticisi kavramı hayatımıza girmiştir.
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez kullanımı hakkında detaylı bilgi almak için Çerez Politikamızı okuyun.