Karbon Saydamlık Projesi (CDP), şirketlerin ve şehirlerin çevresel etkilerini ölçmesini, yönetmesini ve şeffaf biçimde raporlamasını sağlayan dünyadaki en kapsamlı çevresel raporlama platformudur. CDP; iklim değişikliği, su güvenliği ve ormansızlaşma gibi küresel risklerin kurumsal düzeyde ele alınmasını zorunlu kılarak hem yatırımcıların hem de karar vericilerin sürdürülebilirlik performansını değerlendirmesini kolaylaştırır. Bu nedenle CDP, modern iş dünyasında çevresel sorumluluk, kurumsal şeffaflık ve rekabet avantajı yaratmanın kritik bir aracı hâline gelmiştir.
2000 yılında İngiltere merkezli olarak kurulan CDP, kâr amacı gütmeyen ve küresel ölçekte faaliyet gösteren bir çevre raporlama kuruluşudur. CDP’nin temel misyonu:
sağlamaktır.
CDP; iklim değişikliği, su yönetimi ve ormansızlaşma gibi kritik alanlarda kapsamlı soru setleri ve raporlama standartları oluşturur. Şirketler bu standartlara göre:
Bu şeffaf yapı sayesinde CDP, küresel sürdürülebilirlik ekosisteminin ortak dili hâline gelmiştir.
CDP, yalnızca bir raporlama sistemi değil; sürdürülebilirlik yönetimi için stratejik bir araçtır. Şirketlerin CDP’ye katılarak elde ettiği başlıca avantajlar şunlardır:
1. Şeffaflık ve Güven İnşası
Çevresel verileri düzenli olarak raporlayan işletmeler:
Şeffaf raporlama, küresel pazarlarda tercih edilirlik için artık temel bir gerekliliktir.
2. Risk Yönetimi ve İş Sürekliliği
CDP raporlaması, şirketlerin iklim risklerini sistematik biçimde ele almasını sağlar:
Bu risklerin etkin yönetimi, şirketlerin uzun vadeli dayanıklılığını artırır.
3. Yatırımcıların Beklediği Standartlara Uyum
Dünya genelinde 680’ü aşkın küresel yatırımcı, portföy seçimlerinde CDP verilerini doğrudan kullanmaktadır.
CDP puanları, yatırımcı açısından şu göstergeleri taşır:
Çevresel skoru yüksek olan şirketler, sürdürülebilir yatırımlar için öncelikli hâle gelir.
4. Rekabet Avantajı ve Yeşil Ekonomiye Uyum
CDP verilerini şeffaf şekilde paylaşan firmalar:
Bu nedenle CDP, yalnızca bir raporlama aracı değil; rekabet gücü yaratan bir dönüşüm mekanizmasıdır.
5. Yasal Uyum ve Geleceğe Hazırlık
Karbon vergileri, sınırda karbon düzenlemeleri (CBAM) ve sürdürülebilirlik raporlama zorunluluklarının artması, kurumsal çevre verilerini kritik hâle getirmiştir.
CDP:
Bu yönüyle CDP, işletmelerin iklim değişikliği karşısında proaktif stratejiler geliştirmesine yardımcı olur.
Türkiye’de CDP’ye katılım son yıllarda artış göstermiştir. Özellikle:
CDP raporlaması yaparak uluslararası yatırımcıların radarına girer.
Türkiye’de CDP operasyonları, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından yürütülmekte ve şirketlere rehberlik sağlanmaktadır.
Türkiye Açısından CDP’nin Stratejik Önemi
AB pazarına ihracat yapan Türk firmaları için CDP uyumu artık zorunluluk düzeyinde bir rekabet şartıdır.
Çimento, demir-çelik, alüminyum gibi sektörler doğrudan etkileneceğinden, CDP verileri bu sektörler için hayati önem taşır.
Türkiye’de KOBİ’ler için henüz yolun başında olunmasına rağmen, büyük şirketlerin CDP skorlarında yükseliş görülmektedir.
CDP raporlama yapan Türk şirketleri, sürdürülebilir finansman kaynaklarına daha kolay ulaşmaktadır.
Bu süreçte Aydem Enerji gibi sürdürülebilirlik stratejisini uzun vadeli hedeflere oturtan şirketler sektöre örnek olmaktadır.
CDP, tüm bu dönüşümlerin ortak paydasıdır.
Gizliliğinize Değer Veriyoruz
Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Tümünü Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz. Çerez kullanımı hakkında detaylı bilgi almak için Çerez Politikamızı okuyun.
